Batı Trakya Türklerinin Lozan Antlaşması v.d. ikili anlaşma ve protokollerden kaynaklanan azınlık ve vatandaşlık hakları yıllarca gasp edildi. Azınlık çiftçisinin en verimli toprakları yapılan kamulaştırmalarla ellerinden alındı. İnşaat izni ve tamiri, taşınmaz mal alımı, traktör ve araba ehliyeti gibi vatandaşlık hakları insanlarımıza çok görüldü; yıllarca bu haklardan mahrum bırakıldılar. Eğitimde çocuklarımız elli yıla yakın yeni kitap yüzü görmediler; fotokopili eğitime devam eden çocuklarlımız, “Bir gün gelecek aya çıkılacak” yazılarını aya çıkıldığı halde okumaya devam ettiler! Vakıflar idaresi ise Cunta idaresinden kalma idarecilerle yönetilmeye devam etti. Ata yadigarı vakıflarımızın mal varlıklarını bugün dahi ne yazık ki bilemiyoruz! Halkın seçtiği müftülerimiz de bütün bunlardan nasibini aldı ve hala devletimiz tarafından tanınmıyorlar! Yine Vatandaşlık Yasası’nın 19. Maddesi gereğinde yaklaşık 60 bin Türk vatandaşlıktan atıldı! Gümülcine Türk Gençler Birliği, Batı Trakya Türk Öğretmenler Birliği ve İskeçe Türk Birliği gibi birliklerimiz tabelalarında “Türk” kelimesi geçiyor gerekçesiyle mahkemeler tarafından kapatıldı. İskeçe Türk Birliği’nin davası aradan çeyrek yüzyıl geçmesine rağmen hala devam ediyor! Bu arada bir çok cami yakıldı ve bazı mezarlıklar tahrip edildi! İşte Türk Azınlık bu baskılar sayesinde sanki bir Açıkhava hapishanesinde yaşar duruma geldi. Bütün bunlara yeter demek için ise 29 Ocaklar’ı yarattı ve baskılara dur dedi!
Bunlara benzer bir dizi sorun Batı Trakya’daki Müslüman-Türk Azınlığı’nı yıprattı, ekonomik olarak çökertti, göçe zorladı ve vasıflı insan gücümüzü olumsuz yönde etkiledi. İnsanlarımız patlama noktasına geldi. Azınlığın içinden hak arama mücadelesi konusunda artık yüksek sesler duyulmaya başlandı. İşte tam da bu esnada Dr. Sadık Ahmet sahneye çıktı. İnatçı, direnen, halkın içinden gelen ve sorunları yaşayan bir kişilik olarak bir anda insanlarımıza moral kaynağı oldu. Topladığı imzalarla halkın nabzını tuttu ve uluslar arası kamuoyu çevrelerinde Batı Trakya’da Türklere baskı yapıldığını duyurdu.
Dr. Sadık Ahmet artık Batı Trakya’nın parlayan bir yıldızı idi. Batı Trakya Türkleri ona son derece güveniyor ve bir işaretiyle binlerce insanı bir araya toplayabiliyordu. Kısacası artık o halkının sevdiği bir liderdi. Yapılan seçimlerde aday oldu ve Rodop ilinden bağımsız milletvekili seçildi. Zaman hapiste de yattı! İşte ne olduysa bundan sonra oldu. O, artık önü kesilemeyen, durdurulamayan bir liderdi! Devletimiz oturdu, düşündü ve Dr. Sadık Ahmet’in önünü nasıl keseceğinin hesaplarını yapmaya başladı. İlk önce onun önünü siyasi olarak kesmek gerekiyordu. Nitekim Sadık Ahmet v.d. herhangi bir Türk Rodop ilinden vali seçilmesin diye Rodop ve Evros ileri birleştirildi. Böylece nüfus olarak Hıristiyan vatandaşlar çoğunluğu elde etmiş oldu. Böylece Türklerin Rodop ilinden vali seçmeleri imkansız hale geldi. Milletvekili seçimlerinde de devlet durmadı. Ülkeye %3 seçim barajı getirildi. Ancak bu seçim barajı sadece partilere değil, aynı zamanda bağımsızlara da uygulanacak, dendi.
Ülkemiz Yunanistan’ın bağımsız adaylara da %3 seçim barajı getirmesinden sonra ve de Balkanlar’daki soydaşlarımızın değişik örgütlenme yollarına gitmesi, Dr. Sadık Ahmet’te bir parti kurma fikrini geliştirdi. Nitekim 12 Eylül 1991’de DEB-Dostluk Eşitlik Barış Partisi’ni kurduğunu açıkladı. Hızla üye kaydına geçildi. Çok kısa bir sürede üye sayısı 10 bini aştı. Partinin kaydı 13 Eylül 1991’de Yargıtay’a yaptırıldı. DEB partisi ilk kurultayını 11 Nisan 1992 günü Gümülcine Türk Gençler Birliği’nde gerçekleştirdi. Kurultaya 185 delege katıldı. Parti ilk mitingini de 1991 yılının Ekim ayı içinde Kozlukebir köyünde yaptı. Parti 11 Şubat 1992’de “D.E.B. Partisi Gazetesi” adı altında bir gazete çıkardı. Gazete, 31 Mart 1992’de 7. sayıdan itibaren “Balkan” adı ile yayınlanmaya başladı. Balkan gazetesi 128 sayı yayınlandıktan sonra 16 Ağustos 1994 tarihli sayısıyla Batı Trakya Türklerinin basın tarihine gömülmüş oldu.
DEB Partisi ilk kurultayını 11 Nisan 1992 günü Gümülcine Türk Gençler Birliği’nde yaptı. Tarihi anların yaşandığı kurultayda Dr. Sadık Ahmet partinin ilk genel başkanlığına seçildi. Dr. Sadık Ahmet’in kurultayda parti başkanı olarak söylediği, “Bütün mücadelem Batı Trakya Türk toplumunun vatandaşlık, azınlık ve insanlık haklarının iade edilmesi için olacaktır; bundan böyle toplumumuzun tek resmi sesi DEB partisidir” sözleri hala hatırlanmaktadır.
1992 yılında düzenlenen kurultayı en yaşlı kurucu üye sıfatıyla Ali Bağdatlı yaptı. Divan Başkanlığı’na Yuvamız Dergisi Sahibi Mustafa Hafız Mustafa, üyeliklere ise din görevlileri Ahmet Kurt ile Ahmet Arif getirildiler. Dr. Sadık Ahmet, partinin neden kurulduğunu ise şöyle açıklıyordu: “Yönetim, toplumumuzun sesini susturmak için çıkardığı bir seçim kanunuyla bağımsız adaylara da %3’lük ülke barajı getirdi. İşte buna karşılık bir siyasi parti kurmamız kaçınılmaz oldu. Böylece milletvekili çıkaramasak da parti temsilcilerimiz aracılığıyla içte ve dışta sorunlarımızı anlatarak çözüm çareleri ve destek arayacağız…”
Kurultayda son olarak Merkez Denetleme Kurulu’na Yüksel Nurioğlu, Ahmet Kurt, Sadık Sadık, Remzi Hasan ve Nemci Abdürrezzak seçildi. Daha sonra da partinin Merkez Komitesi seçimlerine geçildi. Ahmet Hacıosman, Mustafa H. Mustafa, Hamdi Lütfü, Hüseyin Yazıcı, Ali Müminoğlu, Salih Sülko, Esat Hüseyin, Hasan Paçaman, Ali Bağdatlı, Mustafa Boşnak, Şerif Şerif, Nazif Şakir, Sait Sait, Şaban Makaracı, Orhan Mustafa, Mehmet Hasan, Niyazi Avcı, Cemali Ferhat, Hüseyin Kuru, Hüseyin Babaemin, Ahmet Mustafa, Hasan İsmail, Mehmet İdris, Mehmet Sepetçi, İbrahim Salihoğlu, Mehmet Mehmet, Ali Yaşar, İdris Ramadan, Feyzullah Halil, Mehmet Muzaffer, seçildiler.
DEB Partisi Dr. Sadık Ahmet’in vefatından sonra faaliyet yapmadan bir tabela partisi olarak kaldı. Geçtiğimiz yıllarda Mustafa Ali Çavuş ve arkadaşları tarafından tekrar canlandırıldı. DEB Partisi ilk defa girdiği AP seçiminde Rodop ve Evros illerinde yaklaşık 45 bin oy alarak ilk sırada yer aldı. Partisi günümüzde de tarafsızlık ve Azınlıkçı çizgiden taviz vermeden insanlarımızın sorunlarını ülke içinde ve yurt dışında duyurmaya devam ediyor.
İbrahim Baltalı