Milletvekili İlhan Ahmet: "Kararname Azınlığın din özgürlüğünü sekteye uğratmaktadır"

    Milletvekili İlhan Ahmet: "Kararname Azınlığın din özgürlüğünü sekteye uğratmaktadır"

    Azınlık milletvekili İlhan Ahmet, 26.04.2019 günü bürosunda düzenlediği basın toplantısında 2018 yılının Aralık ayında vakıfların yönetimiyle ilgili yayınlanan karanameyi, 19.Madde mağdurları konusunu ve de Çipras’ın 6 Mayıs’taki Gümülcine ziyaretini değerlendirdi.

     

    HÜKÜMET NE ZAMAN 3647 SAYILI KANUNA GÖRE VAKIF İDARELERİNDE SEÇİM İLAN EDECEK?

    Vakıf yönetimlerinde Cunta’dan sonra seçim yapılmadığını, gelmiş geçmiş bütün iktidarların atama usulüyle vakıf yönetimlerini belirlediklerini ve son günlerde bu atama olayının yine gerçekleştiğini gördüklerini belirten Azınlık milletvekili İlhan Ahmet, “2008 yılında 3647 sayılı kanuna göre vakıflarda seçim öngörülüyordu; Dimetoka’da, İskeçe’de ve Gümülcine’de. Ancak Azınlığımız bu kanunun bazı maddelerine itiraz etmiştir ki o dönemdeki Yüksek Tahsilliler Derneği ve Din Görevlileri Derneği ile birlikte bir rapor hazırlamıştır. Bazı değişikliklerin olması halinde Azınlığın bu vakıf yasasını kabul edebileceğini söylemişti. Neydi bu itirazlar? Seçim öngörülüyordu, ancak vakıf mallarının %95 gibi bir kısmı Hayriye Medresesi’ne bağlıydı ki burada da seçim değil atama öngörülüyordu.

    Bir Azınlık milletvekili olarak tarihi sorumluluğu da üzerime alarak Yunan Meclisine bir soru önergesiyle bu konuyu dile getirdim. Önergede şunları sorduk:

    Hükümet ne zaman 3647 sayılı kanuna göre vakıf idarelerinde seçim ilan edecek? Bu seçim nasıl olacak. Aynı zamanda 3647 sayılı kanunun Yüksek Tahsilliler Derneği’miz ile kurum ve kuruluşlarımızın ortak bir teklifi vardı. Bu kanunun hangi maddelerinin değişeceği yönünde bir deklarasyonu vardı. Azınlığımızın ortak önerisi dikkate alınarak bu kanunun maddelerini ne zaman ve nasıl değiştireceğini ve seçimin ne zaman yapılacağını soruyorum.

    VAKIFLARIN BORÇLARI TEKRAR 3.500.000 EVROYA ULAŞTI!

    Önergede vakıflarımızın borçlarını da ilave ettim. Biliyorsunuz ki 2008 yılında vakıflarımıza 4.879.000 evro borç bildirilmişti! Bu borç nereden gelmişti? Vakıf yönetimi borcu ödemek istiyor, devlet kabul etmiyor ve sonuçta bütün vakıf mallarımıza ipotek koyulmuştu. 2006’da vakıflarımızın borçlarının silinmesi yönünde bir yasa çıkardık, ancak ondan sonra hükümet bu borcun 4.000.000 evroluk kısmını sildi. 400.000 evrosunu faiz ve temettü gibi sebeplerle silmedi. Niçin silmedi? Yasaya aykırı olarak, malların üzerindeki ipoteklerin devam etmesi için bunu yaptı. Şu anda da kalan 400.000 evroluk borç tekrar 3.500.000 evroya ulaştığını öğrenmiş bulunmaktayız. Buna karşılık tamamına yakını ipotek edilmiş durumdadır. ” Görüşlerine yer veren İlhan Ahmet, diğer konularda da şunları ifade etti:

     

    Müftülüklerin Yönetimi ve Kontrolü Kararnamesi

    VAKIFLARIN YÖNETİMİ VE DENETİMİ VE HER TÜRLÜ ÇALIŞMANIN BU KOMİSYONA VERİLDİĞİNİ GÖRÜYORUZ!

    “Mevcut hükümet bir kararname hazırlığı içindeydi ki bu Danışma Kurulu’nda da görüşülmüş, tepki gösterilmişti.

    2018 yılının Aralık ayında bir kararname çıktığını öğrenmiş bulunmaktayız. Bu bizim konuştuğumuz kararname değildir. Bu 2018 yılında çıkan kararname demektedir? Milli Eğitim Bakanlığı’ndaki Din İşleri Özerk Kurumunun çalışmasını düzenlemektedir. Müslüman İşleri Bölümü kurulmaktadır. Buna benzer bir bölümün kurulacağını Miçotakis de söylemişti. Kararnamenin yetkilerine baktığımızda vakıflarımızın, müftülüklerimizin, camilerde görev alacak olan hatiplerin, müezzinlerin, din adamların, Kos ve Rodos adasındaki vakıfların yönetimi ve denetimi ve her türlü çalışmanın bu komisyona verildiğini görüyoruz. İlginç olan nedir? Batı Trakya’daki camilerde görevli imam, müezzin ve hatiplerin bu komisyonun görev alanında olacağından olası atamaların da bu komisyon tarafından yapılacağı işaretini bize vermektedir. Aynı zamanda vakıfların yönetiminin bu komisyon tarafından belirleneceğini göstermektedir.

    MEDRESELERİN KAPATILMA YETKİSİNİN DE TAMAMEN BAKANLIĞA VERİLDİĞİNİ GÖRMEKTEYİZ!

    Başka bir maddesinde de, Medreselerin kapatılma yetkisinin de tamamen Bakanlığa verildiğini görmekteyiz.

    Bu kararname içeriği itibariyle Lozan Antlaşması’nin “Din Özerkliği” maddelerine aykırıdır. Azınlığın kendi vakıflarını yönetme ve din adamlarını atama hakkı vardır!

    Bu kararname SyrızAnel Hükümeti tarafından, şu andaki hükümet tarafından Milli Eğitim Bakanı Gavroğlu’nun imzasıyla ve Cumhurbaşkanı tarafından onaylanmış olan bu kararname, Azınlığın din özgürlüğünün sekteye uğratıldığını açıkça görmekteyiz.”

         19. MAĞDURLARI

     “YUNANİSTAN 19. MAĞDURLARININ VATANDAŞLIKLARINI İADE EDECEKMİŞ” ALGISI YARATILMAK İSTENMEKTEDİR Kİ BU YANLIŞTIR

     

    “Son zamanda 19. Mağdurlarıyla ilgili olarak halk içerisinde yanlış bir algı yaratılmak istendi. Bu yanlış algıya Türkiye’deki bazı basın yayın organlarının bilerek veya bilmeyerek alet olduklarını görmekteyiz. Balçiotis yaptığı konuşmada, sadece Yunanistan’da yaşayan ve vatansız – Haymatlos olan insanların vatandaşlıklarının verileceğine dair bir beyanları olmasına rağmen, “Yunanistan 19. Mağdurlarının vatandaşlıklarını iade edecekmiş” algısı yaratılmak istenmektedir ki bu yanlıştır.

    Bu konuda şunları söylemek istiyorum: 2005 yılındaki milletvekilliğim sırasında yatırmış olduğum bir soru önergesinde, Yunanistan 46.000 kişinin vatandaşlığını kaybettiğini kabul etmiştir. Bunun dışında, vatandaşlığını kaybeden ve yurt dışında yaşayan insanlara da herhangi bir düzenleme yoktur. Bizim asli talebimiz, vatandaşlıklarını haksız yere kaybeden insanlar ve kaldırılan 19. Madde’dir.. Simitis yani PASOK döneminde bu 19. Madde kaldırılmıştır. Buna göre mağdur olan insanların vatandaşlıklarının verilmesi bizim asli talebimizdir. Yunanistan’da yaşayanlara verilmesin demiyoruz ki onlar zaten 100 kişi civarında ve %90 gibi bir kısmına da vatandaşlıkları verildi.

    Yurt dışındaki insanlarımızın bir beklenti içerisine girmemeleri için, asli talebimizin sekteye uğramaması için, yanlış bir anlaşılma olmamasını istiyoruz.

     

    Çipras’ın ziyareti

    ÇİFTÇİMİZİN, TÜTÜNCÜMÜZÜN, PAMUKÇUMUZUN VE EMEKÇİMİZİN HAKLARINI DA BİR AN ÖNCE VERMESİNİ İSTİYORUZ!

    Çipras’ın 6 Mayıs günü Gümülcine’yi ziyaret edeceğini basından öğrenmekteyiz. Bölgeyi 3. ziyareti olacaktır. Buradan kendisinden Azınlığın beklentilerine cevap vermesini bekliyoruz; ama Azınlığın önerdiği şekilde! Çiftçimizin, tütüncümüzün, pamukçumuzun ve emekçimizin haklarını da bir an önce vermesini istiyoruz ki Azınlıkta ekonomik sıkıntı inanılmaz büyük boyutlara varmıştır. Azınlık hakları önemli olduğu kadar, ekonomik haklarının da ihlal edildiğini görüyoruz. Bu ziyaretinin de ilk iki ziyareti gibi boş olmamasını ümit ediyorum.

    ©2017 Burasi Batı Trakya. Tüm Hakları Saklıdır.

    Please publish modules in offcanvas position.