28 Uluslararası Hıdırellez ve Bahar Şenlikleri Festivali kapsamında Uluslararası Vizyon Üniversitesi ve Hıdırellez ve Bahar Şenlikleri Derneği tarafından ortaklaşa düzenlenen 24. Uluslararası Türk Kültürü Sempozyumu 3 Mayıs 2019 Cuma günü Kuzey Makedonya’nın Gostivar kentinde yer alan Uluslararası Vizyon Üniversitesi’nde gerçekleşti. Sempozyuma toplam 6 ülkeden 39 bilim insanı iki salonda 4 oturum halinde bildirilerini sundu. Yunanistan Batı Trakya’dan sempozyuma Rodop Rüzgarı Dergisi Sahibi İbrahim Baltalı “Batı Trakya’nın Suları” bildirisiyle katıldı. Gazeteci Özcan Aliosman ise Alantepe ve Evros – Meriç ilinin güneyinde yaşatılan Hıdırellez şenliklerini izleyicilere sundu. Bildiriler daha sonra kitap halinde basılacak.
Sempozyuma Türkiye Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın Danışmanı İhsan Şener, MHP G. Başkan Yardımcısı Milletvekili Deniz Debboylu, MHP milletvekili Saffet Sancaklı, T.C. Üsküp Büyükelçisi Tülin Erkal Kara, Kosova Meclis Başkan Yardımcısı Müferra Şinik, Hıdrellez ve Bahar Şenlikleri Festivali Onursal Başkanı Prof. İrfan Ünver Nasrattınoğlu, Hıdrellez ve Bahar Şenlikleri Festivali Derneği Başkanı Prof. Dr. Selami Tahir, K. Makedonya’dan bazı yetkililerin yanı sıra öğrenciler ve bilim insanları katıldı.
Hıdrellez ve Bahar Şenlikleri ile Sempozyumun Balkanlar ve Dünya’da tanınan ve marka olan bir festival hale geldiğini belirten Festival Komitesi Başkanı Prof. Dr. Selami Tahir, “Zengin Türk kültürünün korunması, yaşatılması ve gelecek kuşaklara aktarılması açısından katkımız olduğuna inanmaktayız. En büyük katkı ise bilim adamları tarafından sağlanmaktadır. Bu yılki organizasyonda emeği geçen başta Kuzey Makedonya Kültür Bakanlığı, T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı, TİKA, Uluslararası Vizyon Üniversitesi’ne v.d. kurum ve kuruluşlara teşekkür ederim. ” İfadelerine yer verdi.
1996 yılında başlayan sempozyumun aralıksız devam ettiğini, bu tür toplantıların ne Türkiye’de ne de K. Makedonya’da olmadığını belirten Festival Onursal Başkanı Prof. İrfan Ünver Nasrattınoğlu, “Biz, kendi halk kültürümüzün önce kendi insanlarımız tarafından yaşatılmasını istiyoruz. Türk halk kültürü kadar zengin ikinci bir kültür olmadığına göre yaşaması lazımdır.
Yugoslavya dağıldıktan sonra etnik gruplar kendi kültürlerini yaşatmaya devam ediyorlar. İlk sempozyum Çalıklı köyündeki ilkokulda yapıldı. Devamında da Üsküp’e alındı sempozyum.
Gelecek yıl 25. Yıl jübilemiz olacaktır. Destek olmak gerekli. Dünyanın pek çok ülkesinden akademisyenleri çağıralım. Bu yıl ayağımızı yorganımıza göre uzattık.
T.C. Devleti’nin bu organizasyonda katkısı vardır. Buraya yabancıları getirelim. Hem biz kendimizi tanıtalım hem de birbirimizi tanıyalım ki kendi insanımızı da bilmeyen çok kişi vardır.” İfadelerine yer verdi.
DÜNYANIN NERESİNDE BİR SOYDAŞIMIZIN AYAĞINA BİR TAŞ DEĞSE, GÖZÜNDEN YAŞ GELSE BİZİM YÜREĞİMİZ SIZLAR
MHP Genel Başkanı ve Türk Dünyası’nın Lideri Devlet Bahçeli’nin selamlarını getirdiğini vurgulayan MHP G. Başkan Yardımcısı Deniz Debboylu, “Sizler, bizim için çok değerlisiniz. Dünyanın neresinde bir soydaşımızın ayağına bir taş değse, gözünden yaş gelse bizim yüreğimiz sızlar. Siz mutluysanız, yüzünüz gülüyorsa, biz de mutluyuz. Siz güçlüyseniz, biz de güçlüyüz. Ama biliyorsunuz ki biz kendimizi ne kadar güçlü hissediyorsak siz de o kadar kendinizi güçlü hissediyorsunuz. ” Görüşlerine yer verdi.
ÜNİVERSİTEMİZ DESTEKLENİRSE, GÖÇÜN GERİ DÖNECEĞİNE İNANIYORUZ.
Kosova Cumhuriyeti Meclis Başkan Yardımcısı Müferra Şinik, selamla konuşmasında eğitime değinmek istediğini söyledi ve konuşmasına şöyle devam etti: “Ana ülkemiz Türkiye Cumhuriyeti Sayın Cumhurbaşkanının Başdanışmanının aramızda olmasından dolayı, diğer konuşmacı arkadaşların konuşmalarından yola çıkarak teşekkür etmek istiyorum. 1992 yılından bu yana Türkiye Bursları çerçevesinde Ana ülkemiz Türkiye’de okuyan öğrencilerimize kapı açıldığı için tekrar teşekkür etmek istiyorum. Öğrencilerimizin kendi ülkelerine dönüp burada çalışmaları ve hizmet yapmaları konusunda teşvik edilmelidir. Türkiye’de bir öğrencimizin kalması bir ailenin gitmesi demektir. Ailelerin buradan gitmemesi için öğrencilerin Ana ülkemizde kalmamaları ve beyin göçünün olmaması için bizlerin bir ricası olacaktır. Türkiye Cumhuriyeti tarafından çatısı altında bulunduğumuz üniversitemiz desteklenirse, göçün geri döneceğine inanıyoruz. Destek vereceğinize de inanıyoruz.” İfadelerine yer verdi.
BİZ, ASLINDA MEDENİYETİMİZİ PARAYA TAHVİL EDİLEMEYEN DEĞERLER ÜZERİNE BİNA EDERİZ
Muhterem Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın selamlarını ilettiğini, belirten Türkiye Cumhurbaşkanı Başdanışmanı İhsan Şener, “Vizyon Üniversitesi bu gün 24. Düzenlediğimiz bir sempozyumun, bir sürecin hamiliğini yapması, aslında Çalıklı’da başlayan mütevazi kar topunun çığ haline dönüşmesidir. Katkıda bulunan Fadıl hocayı , diğer hocaları ve sevgili öğrencileri kutluyorum.
Kültürü ikinci dereceden görmek, eğitimi fazladan iş olarak görmek, paraya tahvil edilemeyen değerli önemsememek bizim kültürümüzde yoktur. Biz, aslında medeniyetimizi paraya tahvil edilemeyen değerler üzerine bina ederiz. Örneğin sağlığı satın alamazsınız, örneğin hastaneler olabilir. Bir sürü yanınızda yaşayanlar olabilir, ama dostluğu satın alamazsınız. Onlar paraya tahvil edilmez. Malikaneleriniz olabilir, ama huzuru satın alamazsınız. Bir müzik tınısı, bir beste, küçük bir şiir mısrası bizi bazen alır götürür. O aslında bizim insan olarak makineleşmekten uzaklaşmak, kendi benliğine dönmenin birer araçlarıdır. İçinde bulunduğumuz üniversite, Balkanlar için Türk Dünyası için, Türk kültürü için, Türk medeniyeti için, Türk Dünyası için gerçekten ilk ve önemli bir merkezdir. Bugün küçücük törenlerle, küçücük salonlarda mütevazi insanlarla, bilimselliği ki hocamızda bahsetti ama tartışılabilir bildirilerle; bu kültüre, bu medeniyete, insan hayatının tınısına; ürettiği sanata, edebiyata karınca kararınca, nerde bulunuyorsanız, imkanlarınızla oradan katkıda bulunmak, insan için, insanlık için önemli bir ödev ve görevdir. Bunu yerine getirmek için bu saate, bu dakikaya kadar, bu saate kadar emeği geçen bizzat yüklenici olarak katkı da bulunarak, dileyerek gönüldaş olarak kim varsa hepsini yürekten kutluyorum. Ölmüş olanlara da Allah’tan rahmet diliyorum.
Dolayısıyla bugün hatırladığımız pek çok edebiyat, kültür ve sanat insanı, siyaset ve spor insanı aslında ülkelerine milletlerine yaptıkları maddi katkılarla anılmazlar. Hepsi aslında bizim hatıramızda saygın lığı olan şeyler manevi katkılardır. Paraya tahvil edilemeyecek şeyleri üretmelerinden kaynaklıdır. Ölçülebilir değildir bunlar, ama tarihin seyri içerisinde bir bakarsınız bir medeniyetin oluşumuna sebep olabilecek kıvılcımlar olmuştur. Bizim sokakta aç olan bir köpeğe, bir hayvana merhametli bakışımız, duyarlılığımız, kimsesiz kalmış bir insanın elinden tutup ona yardımcı olmamız veya büyüklerimize çaresiz olanlara, ya da yardıma muhtaç olanlara elimizi uzatıyor olmamızın parasal değeri mi vardır? Onu paraya tahvil edebilir misiniz? Asla. Biz tam da o değerler üzerinde yükselmemiz lazımdır. Parayla alınan, satılan şeyler, aslında ikinci, üçüncü, dördüncü dereceden değerlere sahip şeylerdir.
Gönüldaşlar olarak hepimiz bugün bir araya geldik. Bizi bir araya getiren, bu ruha sahip çıkan , bu ruha gönül veren, bu ruha fikir teri döşeyen, ter döken herkesi yürekten kutluyorum. Milletim ve Devletim adına teşekkür ediyorum. Sayın Rektörümüz Fadıl Hoca’ya da teşekkür ediyorum. Bu sempozyumun, bildirilerin Türk kültürüne ve medeniyetine katkıda bulunacağına varlığı kadar eminim. Hiç kimse bunları küçük görmesin, hafife almasın. Bu çığ gibi büyüyecek. Bugün kan gölü haline gelmiş, birbirini boğazlayan insanların merhametli insanlar haline dönüşmesine katkıda bulunacak önemli bir çığır açacaktır. Kim bir çığır açarsa, o çığırdan geçenlerin tamamı sevabı ve iyiliği kendisinedir.” Görüşlerine yer verdi.