thessnews.gr sitesinin 30 Mayıs 2020 tarihli haberine göre, Dimetoka halkı sabah kalktıklarında, Evros ilindeki Dimetoka Camii’nde (Çelebi Sultan Mehmet Camii)Yunan bayrağının dalgalandığını gördüler.
Olayın gece ya da Cumartesi günü sabaha karşı kişi veya kişilerce gerçekleştirildiği belirtildi.
Selanik Radyosu’na bir demeç veren Dimetoka Belediye Başkanı Romilos Haciyannoglu, “Cuma akşamı bayrak orada yoktu. Sabah saat 10’dan önce çıkardılar” görüşlerine yer verdi.
Hatırlanacağı gibi cami 2017 yılının Mart ayında çıkan yangın sonucunda büyük zarar görmüştü. Camide tamirat çalışmaları hala devam ediyor.
Sitenin haberine göre, bölge halkı olayın İstanbul’da düzenlenen fetih törenleriyle bağlantılı olduğuna inanmaktadır.
Dimetoka'da günümüzde az sayıda Müslüman yaşamakta ve başka bir cami ibadet için kullanılmaktadır.
Çelebi Sultan Mehmet Camii - Beyazıt Camii
Çelebi Sultan Mehmet ya da Beyazıt Camii öyle bir cami ki gerek tarihi ve gerekse de mimari yapısı açısından eşi benzeri yoktur! İvaz Paşa'ya yaptırılan ulu mabet 1420 yılında ibadete açıldı; tam 80 yıl sonra Amerika keşfedildi ve 33 yıl sonra da İstanbul fethedildi. Osmanlı'nın Avrupa topraklarındaki ilk ve en büyük camilerindedir. İç yazıları itibariyle Edirne'deki Eski Cami'yi andırmaktadır. Osmanlı’da “Mimar” kelimesi ilk defa bu caminin yapımını üstlenen İvaz Paşa için kullanıldı. Rivayetlere göre, Fatih Sultan Mehmet İstanbul'un fethine başlamazdan önce bu camide namaz kıldı. 1950'li yıllarda çatısından su aldığı gerekçesiyle üstü branda ile örtüldü, ibadete kapatıldı ve bir daha da açılmadı. 1957 tarihli Cumhuriyet gazetesi yayınladığı bir haberde Dimetoka Kaymakamının caminin anahtarlarını zorla alarak Yunanistan Ziraat Bankası’na buğday ambarı olarak kiraya verildiğini yazdı. Yıllarca tamir edileceği söylendi. 2005 yılında T.C. Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu camiyi ziyaret etti. 2008 yılında cami duvarlarına Atatürk'e hakaret eden sözler yazıldı. 2017'de tamir esnasında çıkan yangında tamamen tahrip oldu. Tamiratı hala devam etmektedir.
Mimari değeri
Yüksek Mimar Ekrem Hakkı Ayverdi camiyi ziyaret etmiş, buğday ambarı olarak kullanıldığını belirtmiş ve mimari değerini şöyle yazmıştır1: “Mimari tarihimizdeki mevkii müstesnadır. Çünkü bu cihetten, yüksek duvarlarla mahdut murabbaî büyük bir sathı yalnız dört ayağa müstenid merkezi kubbeyle örtmek imkanlarını aramada ilk merhaleyi teşkil etmekte, diğer taraftan nisbetleri, pencere ve kapıların cephelere yerleştirme tarzı yeni bir uslûbun safahatını meydana koymaktadır. İnşâ tarihi olan 823 H. (1420 M.) de atılan bu adımların izi üzerinde zihin yorularak, ma’şerî vicdanın derinliklerine sindirilerek bir müddet tefekkür ve mütalâa edilmiş, bir taraftan alışılan şekle uygun, tûlânî mihver üstünde çift kubbeli Bursa ve Edirne Muradiye’leri 828 H. (1425 M.) ve 838 H. (1434 M.) de yapılmış ve ancak yirmi sene sonra bu cami’in tesiri Üç Şerefeli’de geniş mikyasta görülmüş ve bu inşa tarzı kırk sene sonra Fatih Cami’inin yirmi altı metrelik büyük kubbesine müncer olmuştur...
Müderris Abdurrahman Hibrî Efendi, Edirne Defterdarı Bâdî efendi, Evliya Çelebi v.d. tarihçi, gezgin ve yazarlar da Çelebi Sultan Mehmet Camii’nden bahsetmiştir.