Mutlaka aşı yaptırmalıyız!

    Mutlaka aşı yaptırmalıyız!

     

    Gümülcine, 30.04.2021.

    YORUM

    1974-1980 aralığı. İstanbul Büyükçekmece Lisesinde eğitimimize 94 Batı Trakyalı öğrenciyle birlikte devam ettiğimiz yıllar. O yıllarda da öğrencilere aşı yapılıyordu, ancak hangi hastalıktan korunmak için olduğunu bugün hatırlamıyorum ki o gün de hiçbir öğrenci bunu sormuyordu. Öğrenciler aşıyı o kadar çok istiyorlardı ki hatta bazen hafta içlerinde “aşı, aşı” diye de okul bahçesinde topluca slogan gibi bunu dillendiriyorlardı. Nedeni ise iki günlük tatildi. Aşıdan sonra hafif kırgınlık olacağından perşembe günü yapılıyor ve dolayısıyla hafta sonu tatili de dört güne çıkmış oluyordu. Öğrencinin de zaten o yaşlarda zaten düşündüğü tek şey de tatil değil mi? Bir de bir çok sefer bir öğrenci “yarın aşı varmış” diye bir yalan ortaya atar, bu daha sonra öğrenciler arasında söylene söylene onun da kulağına gider ve en sonunda kendi yalına kendi de inanırdı! Çünkü belirttiğimiz gibi aşının sonunda dört gün kesintisiz tatil herkesin aklını başından alıyordu.

    Günümüzde ise 1980’lerin çocukları artık anne-baba hatta bazıları da torun sahibi oldular. COVID-19 salgını ne yazık ki yine bu nesle denk geldi. Ve, aynı zamanda da tüm insanları, yaş sınırlaması gözetmeksizin etkilemeye devam ediyor. Son rakamlara göre dünyada yaklaşık 140 milyon, Avrupa’da ise 50 milyon kişi bu virüse yakalandı. Dünyada toplam ölümler 3 milyona, Avrupa’da ise 1 milyona ulaştı.

    Virüs günümüzde de yayılmaya ve yeni yeni değişimleriyle insanlara bela olmaya devam ediyor. Ülkeler çeşitli kısıtlamalarla bu virüsü engellemeye çalışsada insanlarda duyarlılık olmadıktan sonra önlemler de pek işe yaramıyor. Sonuçta daha sıkı önlemler gündeme geliyor.

    Bir çok ülke henüz aşıya ya hiç ulaşamadı ya da rakamlar çok yetersiz. Fakir ülkeler ne yazık ki kendi kaderlerine terk edilmiş durumda. Ülkemiz Yunanistan’da aşılama kampanyası da hızla devam ediyor. Yapılan açıklamalarda yaz aylarında tüm halkın aşılanacağını yetkili ağızlar söylüyor.

    Ancak burada çok ilginç ve tedirgin edici bir durum söz konusu. Yunanistan’da aşılanan insan sayısında Rodop ili ne yazık ki en düşük seviyede. Özellikle Müslüman Türk azınlığında ise durum çok daha vahim! Azınlık insanı her nedense aşıya çekince koymuş ve özellikle de yaşlı kesim yaptırmak istemiyor. Nedenleri o kadar çok ve mantıksız ki burada yazmaya bile değmez.

    Unutmayalım ki salgını durdurmanın ve önüne bir duvar çekmenin tek çaresi geçmişteki salgınlarda da olduğu gibi yine aşıdır. Özellikle yaşlı insanlarımız, “bana bir şey olmaz, ben zaten köyden dışarıya çıkmıyorum” demesin. Bakın son günlerde bir çok köyümüzde hiç evinden çıkmayan insanlarımız da bu virüse yakalandı. O yüzden hazır aşılar tedarik edilmişken bir an önce herkes yaptırmalıdır.

    Bilime ve Hz. Muhammed’in hadislerine inanalım. Bakın ABD’nin Şikago kentinde Hz. Muhammed’in (S.A.V) hangi hadisleri panolara asılmış ve ABD're nasıl çağrı yapılmış:

    “Bir yerde veba ve benzeri, herhangi bulaşıcı bir hastalık olduğunu işittiğiniz zaman, o yere gitmeyiniz. Bulunduğunuz yerde böyle bulaşıcı bir hastalık varsa, oradan da çıkıp kaçmayınız.”

    “Ellerinizi sık sık yıkayın. Salgın hastalık olan yerlere gitmeyin. Bulunduğunuz yerde salgın hastalık varsa ayrılmayın”

    Evet, bütün bunlardan sonra fazla söylenecek bir söz yoktur. Kendimizi ve etrafımızdaki insanların sağlığını düşünüyorsak ve de en önemlisi yeni nesle sağlıklı bir dünya bırakmak istiyorsak, kurallara uyalım ve  mutlaka ama mutlaka aşı yaptıralım.

    ©2017 Burasi Batı Trakya. Tüm Hakları Saklıdır.

    Please publish modules in offcanvas position.