Gümülcine – 06.06.2021

DEİK Türkiye – Yunanistan İş Konseyi Başkanı ve YAKA Paketleme Tesisi Sahibi iş insanı Levent Sadık Ahmet, Yunanistan’ın ulusal gazetelerinden Efimerida ton sintakton’a konuştu.

Başta Türkiye ve Yunanistan arasındaki ekonomik ilişkiler olmak üzere, turizmden ekonomiye ve önümüzdeki döneme ilişkin önemli açıklamalarda bulunan Sadık Ahmet, “Biz burada insanları ayırmıyoruz. İyi olan kalır, olmayan gider. Ben milliyete bakmıyorum, dine bakmıyorum. Önce dürüst veya adil olmaya, çalışma isteğine, sorumluluk alma cesaretine sahip olmaya bakarım ve ne olduğu umurumda değil. Hedefim 45'ten sonra çok daha az çalışmak, 4 yılım daha var. Gece gündüz çalışacağım ama o zaman tüm şirketlerimdeki tüm sistem ciddi, eğitimli, değerli ve cesur insanlar tarafından yönetilecek. Ben de arkadaşlarımla kayak yapmaya, denize gitmeye bakacağım ama yardım edeceğim. Çocuklara, engellilere yardım edecek bir kurum kurmak istiyorum” diye konuştu.

“POLİTİKACILAR FARKLI GÖRÜYOR, BEN İNSAN OLARAK GÖRÜYORUM. FARKIMIZ YOK. İŞİMİZ; ÇALIŞMAK, YATIRIM YAPMAK, İNSANLARA EKMEK VERMEK. TARTIŞMAK İSE EN KOLAY ŞEY. EN ZOR ŞEY, ÇALIŞMAK”

Gazeteci Andonis Telopoulos’un sorularını cevaplayan Levent Sadık Ahmet, ticaret sektöründe Yunanistan ve Türkiye farkının olmadığını dile getirerek, “Politikacılar farklı görüyor, ben insan olarak görüyorum. Farkımız yok. İşimiz; çalışmak, yatırım yapmak, insanlara ekmek vermek. Tartışmak ise en kolay şey. En zor şey masada oturmak, çalışmak” ifadelerini kullandı.

Gazete haberinde, bu bölgede iki devlet arasındaki ekonomik işbirliğinin kaldıracı olarak Hıristiyanların ve Müslümanların uyum içinde bir arada yaşadıklarını belirtti. Haberde Levent Sadık Ahmet’in Türkiye’nin önde gelen pamuk ithalatçıları arasında yer aldığını, ayrıca Yunanistan’dan kiraz ihraç eden ve 3 milyon evrodan fazla ciroya sahip bir şirket olduğunu kaydetti.

Gazetenin, “Siyasi düzeyde, iki ülke arasındaki gerilimi azaltmak için yeni bir aşamaya giriyoruz gibi görünüyor. Bunda kuşkusuz ekonominin rolü olduğuna göre, iki ülke arasında işbirliğine yönelik yeni perspektiflerin ortaya çıktığını düşünüyor musunuz?” sorusuna iş insanı Levent Sadık Ahmet şu cevabı verdi:

“Biz girişimciler olarak beklemiyoruz, duramıyoruz. Biz de kendi şirketlerimizde durmaksızın çalışmaya devam ediyoruz. Yunanistan ile Türkiye arasındaki ciro, bölgedeki gerilimle değil, pandemi ile ilgili. Türkiye'de veya Yunanistan'da hiçbir iş adamı ya da arkadaşımdan ‘biz politikacılara kızgınız, birlikte çalışmayı bırakalım’ diye bir şey duymadım. İş dünyasında durum böyle değil.”

Turizm konusuna da değinen Levent Sadık Ahmet, “Bir yıl önce pandemi ve karantina başladığında gördük ki gıda her şeydir, enerji her şeydir. Turizm ne yazık ki şu anda tüm dünyada kan ağlıyor. Yanımızda Türkiye ve tabii ki Balkanlar gibi büyük bir pazar var. Bu gibi konuları iyi değerlendirmek gerekir diye düşünüyorum. Yunanistan, turizmde sunduğu hizmetlerle, denizi ve diğer her şeyiyle dünya çapında tanınıyor. Her iki ülkeye gelip gidiyorum, Yunanistan ve Türkiye bu pastayı neden paylaşmıyor. Herkese daha çok fayda olsun, turist hem Yunanistan'a hem de Türkiye'ye gelsin” ifadelerini kullandı.

Gümülcine’deki YAKA IKE işletmesi yatırımı ve benzer teşebbüsleriyle ilgili olarak Sadık Ahmet sözleri şöyle devam etti:

“NE YAPTIĞIMI BİLİYORUM. NE ZAMAN ÖLECEĞİMİ BİLMİYORUM. ÇOCUKLARA, ENGELLİLERE YARDIM EDECEK BİR KURUM KURMAK İSTİYORUM”

“Biz burada insanları ayırmıyoruz. İyi olan kalır, olmayan gider. Ben milliyete bakmıyorum, dine bakmıyorum. Önce dürüst veya adil olmaya, çalışma isteğine, sorumluluk alma cesaretine sahip olmaya bakarım ve ne olduğu umurumda değil. Yunan, Türk veya Müslüman olmanız beni ilgilendirmiyor. Benim hakkımda ne söylediklerini umursamıyorum. Çünkü ne yaptığımı biliyorum. Bu Levent'in sırrıdır. Ne yaptığımı biliyorum, önümüzdeki yıllarda ne yapacağımı biliyorum, ne zaman öleceğimi bilmiyorum. Hedefim 45'ten sonra çok daha az çalışmak, 4 yılım daha var. Gece gündüz çalışacağım ama o zaman tüm şirketlerimdeki tüm sistem ciddi, eğitimli, değerli ve cesur insanlar tarafından yönetilecek. Ben de arkadaşlarımla kayak yapmaya, denize gitmeye bakacağım ama yardım edeceğim. Çocuklara, engellilere yardım edecek bir kurum kurmak istiyorum.”