Gümülcine, 29.09.2022
T.C. Kültür Balanlığına bağlı olarak çalışan YTB- Yurtdışı Türkler Başkanlığının Edirne Koordinasyon Ofisi 28.09.2022 tarihinde düzenlenen törenle çalışmalarına başladı. Törene; YTB Başkanı Abdullah Eren, Edirne Valisi Kürşat Kırbıyık, Edirne AK Parti milletvekili Fatma Aksal, Trakya Üniversitesi Rektörü Erhan Tabakoğlu, Gümülcine ve İskeçe Müftüleri İbrahim Şerif ve Mustafa Trampa, Kozlukebir Belediye Başkanı Rıdvan Ahmet, Batı Trakya Azınlığı Yüksek Tahsilliler Derneği Başkanı Hüseyin Baltacı, İskeçe Türk Birliği Başkanı Ozan Ahmetoğlu, Gümülcine Türk Gençler Birliği Başkanı Sedat Hasan, Dimetoka Müslümanları Derneği Başkanı Süleyman Macır, BİHLİMDER Başkanı Mehmet Emin Ahmet, Türkiye’nin Sofya Büyükelçisi Aylin Sekizkök ve Filibe ile Burgaz Başkonsolosları, Kırcaali Müftüsü Basri Eminefendi, Kırcaali’den Ömer Lütfi Kültür Derneği Müdürü Müzekki Ahmet’in yanı sıra diğer davetliler katıldı.
YTB Edirne Koordinasyon Ofisin açılmasından sonra, Başkan Abdullah Eren günün anlamını içeren bir konuşma gerçekleştirdi.
Çok özel ve güzel bir günde bulunduklarını, YTB Başkanlığı olarak yurtdışında yaşayan vatandaşlara, soydaş akraba topluluklara ve uluslararası öğrencilere yönelik faaliyetler yürüttüklerini belirterek konuşmasına başlayan Eren,
“YTB’nin ortaya çıkması, ihdas edilmesi, şüphesiz büyük bir stratejinin parçası; zira devletimiz Sayın Cumhurbaşkanımız, başbakanlığı ve cumhurbaşkanlığı dönemi ve dış politikanın bir paradigma değişime, kültürel ve eğitim diplomasisi anlamında bir atılıma girişti. 2007 yılında Yunus Emre Enstitüsü kuruldu, 2010 yılında YTB ihdas edildi, TİKA ciddi bir şekilde projelerinin kapsamını arttırdı, diğer taraftan Maarif Vakfı kuruldu, dış temsilciliklerimiz, Dışişleri Bakanlığımızın başkonsolosluk ve konsolosluk sayıları belirli coğrafyalarda inanılmaz şekilde arttı.” Görüşlerini ifade etti ve YTB Koordinasyon Ofisinin neden Edirne'ye kurulduğunu şöyle anlattı:
“Hepimizin kalitesi arttı. Bu süreç içerisinde devlet olarak, ilgili kurumlar olarak bizler de öğrendik. Neyi öğrendik aynı zamanda? Büyük bir devlet olabilmek için bölgesel aktör, bölgesel düzenin kurucuları arasında olup, küresel aktör olabilmek için belli alanları da aynı zamanda boş bırakmamamız gerektiğini bizler görmüş olduk.
Bunların başında, YTB zaviyesinden baktığımızda yurtdışındaki vatandaşlarımız geliyor. Biz, kurum olarak, bizlere çizilen, Sayın Cumhurbaşkanımızın çizmiş olduğu misyon çerçevesinde, nerede bir vatandaşımız varsa biz orada çalışmaya gayret ediyoruz.
Tabi yurt dışındaki vatandaşlarımızı yalnız bırakmamaya gayret ediyoruz. İnsan odaklı bir yaklaşım içerisinde, onların yanlarında olduğumuzu belirtmeye çalışıyoruz. Bu kapsamda, Edirne bizim için çok önemli. Yurtdışı vatandaşlarla ilgili ne alâkası var diye sorabilir bilmeyen bir kişi. Onun cevabını da hemen verelim.
- Yurtdışından vatandaşlarımız Türkiye geldiklerinde ilk karşılayan şehir burası. Giderken de onlara “Hoşçakalın ve seneye tekrar bekliyoruz” diyen şehirde yine Edirne. Kapıkule Sınır Kapısından her sene bir buçuk milyona yakın insanımız Avrupa’dan arabalarına yüklerini, çoluğunu çocuğunu, akrabasını alarak giriş yapıyor ve Türkiye’de bir bir buçuk saat vakit geçirdikten sonra da Avrupa’ya dönüyor. Yurt dışından gelen vatandaşlarımızın turist olarak da Türkiye’de bıraktıkları, aynı zamanda ekonomi çıktıya baktığımızda da, yurt dışından gelen diğer turistlerden daha fazla katkı sağladığını, tüm katkıların yanında görmüş oluyoruz. Dolayısıyla insanlarımızın bu yolculuklarında yanlarında olmaya gayret ediyoruz. Kapıkule Sınır Kapısında son dört yıldır, Edirne Valiliğimizin desteğiyle, hemen gümrük alanının yanında, 3600-4000 m2 bir bölgede vatandaşımızı karşılama - uğurlama organizasyonu yürütüyoruz ve bir dinlenme alanı da oluşturduk. Bu kapsamda insanlarımız Edirne’yi zaten çok seviyor. Biz de Kapıkule’de yaptığımız bu çalışmayı daha verimli, daha sürekli, içeriğini daha zenginleştirerek devam etmek üzere, aynı zamanda kalıcı olmayı düşünmüştük.
- Türkiye aynı zamanda bir Balkan ülkesi. Evlâd-ı fatihanın, Rumeli’nin Anadolu’nun bir uzantısı olduğunu coğrafi olarak baktığınızda görüyorsunuz, kültürel olarak da zaten görüyorsunuz ki onu zaten söylemeye gerek yok. Bu bakımdan biz, Balkanlar’a yönelik yürüttüğümüz faaliyetleri de yürütürken hem fiziki olarak biraz daha yakın olmak istedik, hem biliyoruz ki Edirne bir Balkan şehri olması hasebiyle, Balkanların çok farklı ülkelerinden gerek soydaşlarımızın; Bulgaristan’daki, Yunanistan’daki, Makedonya’daki, Kosova’daki, Romanya’daki Türklerin, gerek akraba toplulukların sık gidip geldiği ki üniversite rektörümüz burada, üniversitemizde 4500 öğrencinin olduğunu ki kendisinden de bunları bu akşam dinleyeceğiz. Aslında Edirne, halen Balkanlar’ın kültür başkenti. Dolayısıyla böyle bir şehirde; Batı Trakya’da, Bulgaristan’da, Romanya’da, Karadağ’da, Makedonya’da, Bosna-Hersek’te, Sırbistan’da faaliyet yürüten, eğitim kültür faaliyetleri yapan, insanımızın yanında olmaya çalışan YTB’nin olmasında fayda var diye düşündük. YTB Ofisini kurmaktaki ana motivasyonumuz Balkan coğrafyasıyla Edirne üzerinden, Edirne Ofisimiz üzerinden, inşallah, buradaki hem derneklerimizi, yerel sivil toplum kuruluşlarımızı işin içine katarak çok daha verimli işbirliği yapmak ya da yapabilmek.
- Malumunuz, uluslararası öğrencilere burs aldırıyoruz. Şu anda Türkiye’de 16.000 uluslararası öğrencimiz var. Her yıl dünyanın 181 ülkesinden başvuru alıyoruz. Hemen hemen öğrencimiz olmayan ülke yok gibi. Portoriko’dan Kostarika’ya, Belize’den Bolivya’ya, Panama’dan Filipinler’e ki dün Filipin büyükelçisi benim misafirimdi, önceki gün de Panama büyükelçisi ve Salvador büyükelçisi… Türkiye’nin siyasi ve ilişkilerinin yeni gelişmeye başladığı ülkelerle halen 30 öğrenci üzerinden ciddi bir hareketliliğimiz var. Diğer öğrencilerimizin de yakın coğrafyadan, Balkanlar’dan geldiğinizi düşünürsek, bizim Türkiye Bursları dışında da Edirne’de Balkanlar’dan gelen öğrenci hareketliliği olduğunu düşünürsek, bu kapsamda bu öğrencilerle daha yakından temas etmek için Edirne Ofisiyle Edirne’de olmamız gerektiğine çok daha kani olduk. Bu kapsamda, aslında bu birkaç yıldır zihnimizdeydi, ama ben burada sizlerin huzurunda Sayın Valimiz Kürşat Bey’e hususi teşekkürlerimi arz etmek isterim. Kapıkule yaz aylarında çok yoğun. Bizim bütün gündemimizi almaktadır. Buradaki bütün kurumlarımız, başta valiliğimiz olmak üzere konuyla ilgileniyor. Biz de ilgilenmeye gayret ediyoruz. Bu kapsamda bir ziyaretimizde bu düşüncemizi açınca hemen sağolsunlar en uygun yerlerden bir tanesini bizlere tahsis ettiler. Biz de çok hızlı bir şekilde koordine olarak, bugün bu açılışı gerçekleştiriyoruz. Bugüne kadar Balkanlar’da yüzlerce projeyi hayata geçirdik. Binlerce öğrenciye burs verdik. Ben, en son Sayın Cumhurbaşkanımızın Bosna-Hersek, Sırbistan ve Hırvatistan ziyaretlerine iştirak ettim. Bu ziyaretle hakikaten Türkiye, Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde Balkan ülkeleri için çok büyük bir istikrar unsuru. Türkiye'nin Balkanlar'daki gücü, varlığı, anlamı, büyükelçiliklerimizin, başkonsolosluklarımızın ve TİKa’nın, Yunus Emrenin, YTB’nin, Maarif Vakfının, Kızılay’ın v.d. sivil toplum kuruluşlarımızın, hepimizin yapmış olduğu çalışmalar, Balkanlarla Türkiye’yi hem birbirine bağlıyor, hem de bugün küresel siyasetin, uluslararası konjonktürün olağanüstü yüklere çok açık olduğu bir dönemde, çünkü hakikaten öyle bir dönemden geçiyoruz, bir belirsiz dönemden geçiyoruz; sadece uluslararası siyaset açısından değil, uluslararası sistemin tüm kurumları ki iktisadi, toplumsal tüm kurumları gibi bir belirsizlikten geçiyoruz. Bu belirsizliklerin yaratmış olduğu bir güvensizlik var tüm dünyada. Bunu siyaseti takip eden herkes takdir edecektir. Bu kapsamda Türkiye yapmış olduğu çalışmalarla, sadece Türkiye için değil, yakın coğrafyası için de istikrar unsuru. Bunun en başında tabii ki Balkanlar geliyor…”
“Türkiyenin son yirmi yılda katettiği paradigma değişiminin, bölgede yaşanan gelişmelerin, ilerlemelerin çok önemli olduğunu belirten Edirne Valisi Kürşat Kırbıyık, “Bu noktada Sayın Cumhurbaşkanımızın çizdiği vizyon doğrultusunda Devletimizin tüm kurum ve kuruluşlarının, YTB’nin, Dışişleri Bakanlığımız, büyükelçiliklerimiz müthiş bir özveri ortaya koydular. Yakın coğrafyamızda da bunun faydalarını, ilerlemeleri ve katedilen mesafelerin mutluluğunu hepimiz birlikte yaşıyoruz” Görüşlerine yer verdi.
Açılıştan sonra misafirler onuruna Meriç Nehri kıyısında yemek ikram edildi. Yemeğe çok sayıda davetlinin yanı sıra Trakya Üniversitesinde v.d. okullarda okuyan uluslararası öğrenciler de katıldı. Yemekten sonra ise duayı Gümülcine Müftüsü İbrahim Şerif yaptı. Geceye ayrıca üniversite eğitimini Trakya Üniversitesinde sürdüren Batı Trakyalı Batuhan Hasan da çaldığı ve söylediği türküler ile renk kattı.