ÖĞRETMENLERİMİZ

    ÖĞRETMENLERİMİZ

     

    Gümülcine, 24.11.2023

    YORUM

    Öğretmen Yusuf Ahmetoğlu, başta Kurcalı köyünde olmak üzere bir çok köyde öğretmenlik yaptı. Kendisini geçtiğimiz günlerde kaybettik. Yusuf Hoca Medrese eğitimi almış, çok zor koşullarda Batı Trakya’daki Türk çocuklarını eğitmeye çalışmıştı ki aynı zamanda benim de öğretmenimdi. Medrese eğitimi almasına rağmen yenilikçi bir öğretmendi.

    İstanbul Büyükçekmece Lisesine gittiğimizde bizlere lise birde “Dağ başını duman almış” gençlik marşını öğretmeye kalkıştılar. İşte o anda Yusuf öğretmenin “Kapıları pencereleri kapatın” dediğini hatırladım. Demek ki bu marşı biz daha ilkokul çağlarında öğrenmiştik.

    Öğretmen Mehmet Karabekir Kızılağaç köyünde doğmuş ve çeşitli köylerde öğretmenlik yapmıştı. O da Medrese mezunu idi. O da yenilikleri seven ve çevreci bir öğretmendi. Bir gün Müfettiş Minaidis bölge öğretmenlerini Sirkeli ilkokulunda toplamış ve “Eski yazı eskimez yazıdır. Eski yazıyı savunan iki kişi kalsa biri ben olurum”, demişti.

    Mehmet Karabekir’in büyük dedesi de öğretmendi. Büyük dedelerinden biri Edirne’de kırk yaşına kadar okumuş ve okutmuş. An­nesi “gelmezsen hakkımı helâl etmem!”, demiş. Gelmiş ve Kızılağaç’ta medrese kurmuş, talebe okutmuş. Vefatında, kurduğu medrese odaları yıkılmış. Kitaplarını ise iki katır yükü ile Gümülcine’ye götürmüşler.

    Öğretmen Naim Kâzım sadece üç gün öğretmenlik yapmıştı. Hacıköy Encümeni Naim Kâzım’ı öğretmen olarak kabul eder. Belediyeden imza alınır ve sıra atama için müfettişliğe gelir. Encümen ve Naim Kâzım müfettişliğe giderler. O günün mü­fettişi Minaidis isimli kişi Hacıköy encümenine çıkışarak, “utanmadan huzuruma bu zındıkla geldin, bu sizi aldattı! Biliyor musun bu öğretmen ola­rak kabulleneceğiniz kişi öğret­men okullarından mezun! Bunlar dinsiz olarak yetiştirildi! Sizin kö­yün şanına yakışmaz!” sözlerini sarfeder.

    Naim Kazım ataması yapılmayınca Atina’da bir demir fabrikasında çalışmaya gider. Fabrikada hırsızlık olayları yaşanmaktaydı. İşin başına Naim Kâzım getirilince işler rayına oturur. Bunun üzerine fabrika yönetimi onu ödüllendirmek ister ve işçi çocukları için açılan bir ana okuluna öğretmen olarak getirmek ister. Naim Kâzım bunu kabul etmez ve şöyle der, “Ben Türk çocuklarını eğitmek için eğitim aldım.” Naim Kâzım işte böyle idalist bir kişiliğe sahipti.

    Öğretmen Ahmet İdrisoğlu ilkokul mezunu olmasına rağmen Hasanlar ve Güvendik köylerinde öğretmenlik yaptı.

    Güvendik köyünde görev yaptığı yıllarda oku­la Cunta’nın şikâyet subayı gelir. Okulun bay­rak direği yoktur. Ayağını hiddetli bir şekilde yere vurarak, “buraya dikilecek” demiş. Daha sonra yolcu otobüsü köye geldiğinde şoför, “ben şimdi nereden döneceğim” der. Ahmet İdrisoğlu ve köylüler, “şikayetini git askere yap” demişlerdir. Çünkü bayrak direği oto­büsün döneceği yol üzerine dikilmişti.

    Tüm öğretmenlerimizin “Öğretmenler Günü” kutlu olsun.24 Kasım Öğretmenler Günü’nde Batı Trakya’daki Türk öğretmenlerin öğretmenlik hayatlarından kesitler sunmaya çalıştım. Hayatını kaybedenleri rahmet ve minnetle anıyorum.

    Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu, Türk Milleti’nin kurtarıcısı, ulu kahraman Gazi Mustafa Kemal Atatürk, 24 Kasım 1928 tarihli Resmî Gazete'de yayımlanan Millet Mektebi Talimatnamesi'nin 4. Maddesine göre, "Millet Mektepleri'nin Başöğretmeni” ilan edilmiştir. İşte bu yüzden, O’nun 100. Doğum yıldönümü olan 1981 yılından bu yana 24 Kasım günleri Öğretmenler günü olarak kutlanmaktadır.

    ©2017 Burasi Batı Trakya. Tüm Hakları Saklıdır.

    Please publish modules in offcanvas position.