Gümülcine, 30.11.2023
7 Aralık 2023 tarihinde Atina’da yapılacak olan Türk-Yunan görüşmelerine Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sn. Recep Tayyip Erdoğan’ın da katılacak olması, belli ki tüfeyli yaşam sürmeye alışmış bazı kişileri tedirgin etmiş durumda.
Sn. Erdoğan’ın Yunanistan ziyareti iki ülke arasındaki yumuşamaya büyük katkı sağlama özelliği taşımakla birlikte, iki ülkenin de ekonomik olarak daha fazla yakınlaşması anlamına gelmektedir.
Bütün bunlardan sonra, bazı fanatik çevreler tarafından, Sn. Recep Tayyip Erdoğan’ın Batı Trakya Türk Azınlığını ziyaret etmemesi gerektiği de sık sık dillendirilmektedir.
Pekin neden bu korku?
Sn. Erdoğan, 1952’de merhum Cumhurbaşkanı Celal Bayar’dan sonra, 2004 yılında, 52 yıl aradan sonra Batı Trakya Türklerini ziyaret eden en üst düzey Türk yetkili olmuş ; büyük bir coşkuyla karşılanmış ve insanlarımıza moral vermişti.
Sn. Erdoğan 2017 yılında yine Gümülcine’ye gelmiş ve soydaşlarımız tarafından büyük bir heyecanla karşılanmıştı.
Sn. Erdoğan’ın bu iki ziyareti öncesi de fanatik ve aşırı milliyetçi gruplar yine aynı teraneleri tekrarlamış, ziyaretleri önlemeye, baltalamaya ve önemsizleştirmeye çalışmışlardı.
Her iki ziyaret öncesinde de Türk Azınlığın günümüzdeki sorunları vardı. Bugün de eğitim, örgütlenme, müftülükler, vakıflar alanındaki sorunlar katlanarak devam ediyor. Bunların çözümü konusunda da, ülkemiz Yunanistan “kendine göre bir azınlık yaratma” felsefesi çerçevesinde devam etmekte ve azınlıkla diyalog yolunu tercih etmemektedir.
İki ziyaret öncesi söylenenler şimdi yeniden tekrar edilmektedir.
Dünyanın yaşadığı pandemiden sonra, iki ülkede de yaşanan doğal afetler sonrasında, İsrail’in Filistin’i işgali gibi olaylardan sonra dünyanın geldiği durum karşısında; komşu ülkelerin artık gerginlikleri bir kenara itip, birbirlerine daha sağlam bağlanma anlamında yeni politikalar geliştirmeye başlamaları gerektiği zorunlu hale gelmiştir. Unutmayalım ki komşu komşunun külüne muhtaçtır.
Bütün bunlardan sonra Sn. Erdoğan’ın Batı Trakya Türklerini de ziyaret etmesi beklenen çok normal bir davranıştır. Ancak ziyaretin gerçekleşip gerçekleşmeyeceği konusunda henüz kesin ve net bilgiler yoktur.
Bazı çevreler yabancı (bazı çevrelere göre) bir ülkenin lideri hakkında “ne yaptı” gibi sözler sarfederken, ülkemiz Yunanistan’ın yapamadıklarını dile getirme cesaretini kendilerinde bulamamaktadırlar. İskeçe Azınlık Lisesi bina sorunu çözülmemişken, İskeçe Türk Birliği AİHM kararlarına rağmen hala tanınmıyorsa, halkın seçtiği müftüler atamayı beklerken, vakıflarda seçimler bir türlü yapılmazken, öğrenci yetersizliği bahane edilerek ilkokullarımız bir bir kapatılırken, bunları dile getirmek gerçekçi olmayı gerektirmektedir.
85 milyon nüfusa sahip Türkiye gibi dev bir ülkenin lideri Sn. Erdoğan’ın Batı Trakya ziyareti eğer gerçekleşirse; bölge insanlarını memnun eder, daha da yakınlaştırır ve sorunların çözülmesi konularında yeni samimi adımların atılmasına yol açar.