2.02.2024

YORUM

Dr. Sadık Ahmet filminin geçtiğimiz günlerde galası yapıldı. Galaya Batı Trakya’dan çok sayıda seçkin davetli katıldı. Filmin 2 Şubat günü gösterime girmesi beklenmektedir.

Türk Azınlığın yaptığı her işi kötülemeye meyilli çevreler, bir film etrafında fırtınalar koparmayı da yine görev saydılar. Tamamen gerçekleri anlatan bir filmi hazmedemeyen çevreler yine harekete geçti ve sanki Türk Azınlığın buraya katılmadığı gibi bir algı operasyonuna giriştiler.

Dr. Sadık Ahmet bu toplumun lideriydi. Bir eylem adamıydı. İnatçı yönleri vardı ve tuttuğunu koparan bir insandı. O’nu burada tekrar övmeye gerek yok. O’nun hak arama mücadelesinde yaptığı çalışmalar ve fedakarlıklar Türk Dünyası tarihine altın harflerle yazılmıştır.

İnsanlarımız Dr. Sadık Ahmet’e çok değer verdiler. Dr. Sadık Ahmet adına okullar, parklar, kavşaklar, viyadükler, kütüphaneler, salonlar, camiler v.s. eserler açıldı; adına kitaplar yazıldı ve şimdi de filmler çekilmeye başlandı. Dr. Sadık Ahmet’i unutturmama ve yeni nesillere tanıtma adına önümüzdeki yıllarda çok daha değişik çalışmaların yapılacağını söyleyebiliriz.

Bütün bunlardan sonra kalkıp Dr. Sadık Ahmet’in hak arama mücadelesini anlatan bir filmi aşağılamak aslında ona verilen değeri göstermektedir. Dr. Sadık Ahmet’in bu toplum lehine yaptıklarını silmeye çalışmaya kimsenin gücü yetmez; çünkü O, insanım diyen herkesin gönlünde taht kurmuştur.

Bölge insanının çoğunluğunun değer verdiği bir insanı anlatan filmi değersizleştirmeye çalışan çevreler, aslında kendi suçluluklarını örtme çabası içerisindedirler. 29 Ocak 1990 tarihini hatırlayalım. O gün polisin gözleri önünde 400 civarında Türklere ait dükkan kırıldı ve yağmalandı. Kimsenin sesi çıkmadı. Bazı çevreler kırma-dökme olayları ile İstanbul’daki 6 -7 Eylül 1955 olaylarının intikamını aldıklarını söylediler. Peki 29 Ocak 1990’da zarar gören insanlara tazminat ödendi mi? Devlet bu konuda özür diledi mi? Biz, böyle bir şeyin olduğunu ne gördük ne de duyduk!

Bölgemizde her fırsatta insanlar arasındaki düşmanlığı körüklemeyi fırsat bilen aşırı milliyetçi kesim ne yazık ki bölgemizin kalkınmasına engel olmaktadır. Bölge kaynaklarının eşit, adil bir şekilde paylaşımını istemeyen, kabul etmeyen ve bu konuda semirtilmeye alıştırılmış tüfeyli çevreler kısa vadede belki de tatmin olurlar, ancak uzun vadede başarısız olmaya mahkumdurlar.

Dr. Sadık Ahmet filmini sabırsızlıkla bekliyoruz.