1.01.2024
Bugün 1 Ocak 2025. Yeni bir yıla daha girdik. Ömrümüzden bir yıl daha azaldı. 2024 yılında Türk Azınlığın yaşantısında, taleplerinde ve bunların karşılanması noktasında neler değişti? Bunu sorgulamamız gerekir ki yeni yıla umutla girelim.
Peki yeni yıldan umudumuz var mı? 2024 yılı sorunlarının 2025 yılına sarkması ve karşısınızda sizi duymak, görmek istemeyenler olduğu sürece ve de kendi isteklerine göre Türk Azınlığı şekillendirme çabaları olduğu sürece umuttan bahsedilebilir mi?
2024 yılında var olan sorunlarımız ne yazık ki bu yıl da devam edeceği benzemektedir. Azınlığın klasik sorunları ne yazık ki çözüme kavuşturulamadı. Müftülüklerde insanlarımızın iradelerinin uygulanmaması, kapatılan ilkokullarımız, AİHM kararlarının uygulanmaması ve göçün getirdiği demografik yapıdaki sorunlarımız ne yazık ki hala devam ediyor.
Türkiye’de Ruhban Okulunu yeniden açma çabaları Cumhurbaşkanı'na kadar ulaşırken, bunun Batı Trakya Türklerindeki karşılığı ne olur, gibi düşüncelere dalıyoruz. İster istemez içimizde bir umut kıvılcımı kıpırdamaya başlıyor.
Bu kadar sorunlar içerisinde Türk Azınlığın Batı Trakya’daki varlığı daha nereye kadar devam edebilir? Güçlü ülkelerin zayıfları ezdiği, hukukun kabul görmediği bir dünyada, ülkelerin de azınlıkları yok etme girişimlerini daha ne kadar seyredeceğiz?
Varlığımızın devam etmesi için birlik ve beraberlik içerisinde olmamız yeterli değildir, bunun aynı zamanda güçlü bir şekilde manevi ve milli değerlerimizle perçinlenmesi de gerekir.
Bütün bu umutsuzluklara rağmen, içimizdeki umut kıvılcımının yeniden parlamasını beklerken; mutlu, huzurlu ve sorunlarımızın çözüldüğünü göreceğimiz yıllar diliyorum.