ATİNA’NIN WATERGATE’İ VE AZINLIK

    ATİNA’NIN WATERGATE’İ VE AZINLIK

    Gümülcine, 9.09.2022

    YORUM

    Yunanistan’ın üçüncü büyük siyasi partisi (Pasok-Kinal) başkanı Nikos ANDRULAKİS’in casus yazılım uygulaması ile kanunsuz olarak dinlenilmesi, 1974 yılı ABD başkanı Nixon’un istifasıyla sonuçlanan Watergate skandalı, Yunanistan’ın watergate’i olarak ülke gündemini yaz sezonu boyunca meşgul etti ve etmeye devam edecek gibi de görünüyor.

    Meclis çatısı altında kurulan araştırma -inceleme heyeti hangi sonuca varacak bilemiyoruz ama, halkın nezdinde oluşan tepki pekte öyle kolayca telafi edilecek gibi görünmüyor. Tüm muhalefet partilerinin tepki gösterdiği bu olay karşısında ana muhalefet Siriza Partisinin yüksek düzeyli 7-8 politikacının daha dinlenildiği iddiasını iktidardaki Yeni Demokrasi Partisi reddetti(1) ve ediyor. Bahsedilen on beş bin kişilik listeyi ise hiç andırmıyor.

    İktidar partisi skandaldan kurtulmanın yolunu, skandalı reddetmekle arıyor ve nitekim ilk günleri yapılan açıklamalarda başbakanın böyle bir durumdan haberinin olmadığı, olsa imiş engelleyeceğini beyan ettiler. Aslında konu sadece casus yazılım uygulaması ile dinlemenin sınırlı olmadığı, aynı zamanda Yunanistan Gizli İstihbarat Servisi (E.Y.P.-E.İ.P.) tarafından yasal olarak da takip ediliyormuş.(2) Meselenin hükümet politikası olmadığını hissettirmek için de İstihbarat şefi ve başbakanlık bürosu müdürünün istifaları ile ortamı yumuşatma yolunu seçtiler. Hangi gerekçelerle izlendiği ise sır olarak kalmaya devam edecek. Parti yetkililerin, iktidar partisine yönelttiği, parti başkanı ülkeye nasıl bir MİLLİ TEHDİT OLUŞTURUYOR da yasal olarak dinlenmesini haklı kılıyor sorusuna iktidar partisinden cevap verilmiyor.

    Takip durumunu N. Andrulakis’e Avrupa Komisyonu bildiriyor. Bunun üzerine Avrupa Casus Yazılım Tespit Teknolojileri Birimine müracaat eden Andrulakis’e gelen cevap, Spyware-Predator uygulaması olduğunu söylüyor. Bunun da, Andrulakis’in parti başkanlığına adaylığını açıklamasının ardından yaklaşık bir hafta sonra gerçekleşmiş olmasıdır. Aslında bundan bir adım önde olan daha önemli husus ise bu durumu isim vermeden anonim tarzda New York Times Gazetesinin(3) 2021’in son baharında haber yapması olayıdır.

    Euractiv bu konuyu ilk olarak gündeme getirip başbakan Miçotakis’e sorduğunda, başbakan: “aptalca-boş şeyler yazıyorsunuz”(4) diyerek şiddetle reddetmişti. O reddededursun, Avrupa Komisyonu Yunanistan’dan olayın açıklığa kavuşmasını talep ederek, Avrupa Parlamentosu veya Komisyonu nezdinde incelemeye alınması gerekirse onu da yapmaya hazır olduklarını, durumu izahtan aciz kalırlarsa şayet, Avrupalı uzman birimlerin müdahil olmaya hazır olduklarını, Siriza Partisi ise, Avrupa Parlamentosu Milletvekili Dimitris Papadimulis aracılığı ile komisyonun müdahale etmesini talep ederek parlamento da seslendirdiler.(5)

    Avrupa Ailesinin asil üyesi olan Yunanistan, mevcut iktidarın gönderdiği tebligatla “Milli Güvenlik” işlerine Avrupa’nın müdahil olmaması(6), ilgisini kesmesini talep etti. Aile içinde neden böyle keskin bir ikilem oluştu? Hani Avrupa’nın her hal-ü kârda bir olduğu meselesine neden nazar değdi?

    İktidar partisi Yeni Demokrasi’nin izlediği politikalar, ülkesini Amerikanın kayıtsız şatsız emrine sokması olarak görülüyor, Avrupalı ortaklarını can damarından tedirgin ediyor. Yaşanan krizlerin bir nevi sorumlusu olarak perde arkasında ABD’yi gören Avrupa, Miçotakis Hükümetine sarı kart gösteriyor. Ortaklarına ciddi tepki koyamayan, iç işlerimize burnunuzu sokmayın diyemeyen iktidar, bir sorumlu arıyor. Onu da Yunanistan Meclis Başkan Yardımcısı ve sabık Adalet Bakanı ağzıyla meclis kürsüsünden dile getirerek, Azınlık Milletvekillerinin dinlenilebileceğini(7) söyleyerek hem Azınlık Milletvekillerini, hem de onların temsil ettiği seçmeni, milletvekilleri şahsında potansiyel tehlike olarak ilan ediyordu.

    Bu ilanın ardından verilen mesajın yansıması, toplumun alt katmanı olan sıradan vatandaşta, biz öyle zannediyoruz, hayat buldu ve Batı Trakya Tarihinde, bizim bilebildiğimiz kadarıyla, ilk defa bir olay yaşandı. İskeçe de on altı yaşında bir azınlık gencini yirmi kişilik bir grup öldüresiye dövüyor(8). Polis inceleme sonucu hangi kanıya varır, mahkeme nasıl bir karar verir onu bilemiyoruz ama, meclis başkan yardımcısı verdiği ince ayar mesaj ile hedefine ulaştı mı! Merak ediyoruz.

    Muhalefet partileri tarafından yüzyılın skandalı diye tanımlanan ve baskısı altında bunalan iktidar, ısrarla meseleyi bir Batı Trakya Müslüman Türk Azınlığı sorununa dönüştürmeye çalışıyor ve bu gayretinden zerre uzaklaşmıyor. Sonuca gitme çabası içinde Azınlık Milletvekillerini hedef tahtasına oturtuyor ve en basit bir görüş beyanını MİLLİ TEHLİKE diye kamuoyuna servis ediyor. Yaptığı açıklamayı geri çeken ve yeni açıklama yapan Pasok-Kinal milletvekili, ki bu açıklamayı timsah gözyaşı olarak gören kamuoyu, açıklamayı inandırıcı bulmuyor, ilgili milletvekilinin son açıklaması olmasa da hedefe konulacağını ima ediyor.(9) Açıklamayı geri çekmesinin sonucu olarak azınlık toplumu nezdinde tartışma konusu olsa da, iktidar partisi nezdinde tatmin edici bulunmamış olacak ki, bu defa ana muhalefet Siriza Partisi Azınlık Milletvekilinin partiden ihracını talep etti.

    Medeniyet anlayışı kavramından, fikir özgürlüğü hürriyetinden bahseden Atina, Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi 2022 raporunda 180 ülkeden 108. sırada bulunuyor ve bu durum onu Avrupa’da en alt sıralara yerleştiriyor.(10)

    ABD-AVRUPA kıskacında çıkış arayan Miçotakis Hükümetini azınlığın suçlu ilan edilmesi kurtaramayacak. Muhalefet bu gerekçelere itibar etmiyor, seçmen tatmin olmuyor. Seçim tarihine kadar epey yıpranacağa benziyor çünkü Miçotakis Hükümetine Avrupa’dan gelen basınç, onu bunaltacak durumda.

    Azınlık üzerine baskısını artıran iktidar, sadece baş eğen, tamam efendim diyen, hiçbir temel hakkının yok oluşuna ses çıkartıp itiraz edemeyen, kendi asıl varlığını inkar eden bir toplum hedefliyor ancak bunu elde edemeyeceğini unutmaması gerektiğini de hatırından çıkarmaması ve buna göre mahkûm olduğu Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Kararlarını ve diğer uluslararası antlaşmalar ile teminat altına alınmış temel insani haklarını bu azınlığa yaşam tarzı olarak vermesi onu küçük düşürmez, aksine uluslararası toplumlar nezdinde daha da saygın kılar.

    Azınlığı baskı altına almak medeni dünyanın anlayışına uygun bir yönetim olmasa gerek.

    Yoksa medeniyet, bizim anlayışımızdan başka bir şey mi !?

    08-Ağustos-2022 Perşembe

    ............................

    -https://www.thetoc.gr/politiki/article/oi-new-york-times-gia-tin-apopeira-upoklopis-touu-tilefonou-tou-nikou-androulaki--europaiko-fainomeno/

    5- https://www.libre.gr/koryfi-toy-pagovoynoy-i-ypothesi-andro/ ----- https://www.in.gr/2022/07/30/b-science/technology/ypoklopes-kai-nea-ypothesi-kyvernitikou-spyware-stin-eyropi-apokalyptei-microsoft/

    6- https://www.thetoc.gr/politiki/best-of-internet/ti-egrapse-to-politico-gia-tis-upoklopes-to-predator-kai-tin-kubernisi-kai-i-alitheia-gia-tin-epistoli-tou-ellina-presbi-stis-bruxelles/

    7- https://www.efsyn.gr/politiki/kybernisi/355282_athlioi-ypainigmoi-apo-h-athanasioy-gia-na-dikaiologisei-tis-ypoklopes

    8- https://www.milletgazetesi.gr/bati-trakya/iskecede-turk-genci-feci-sekilde-doverek-hastanelik-ettiler

    -https://www.ulkugazetesi.net/azinlik-temsilcileri-16-yasindaki-turk-gence-yapilan-saldiriyi-kinadi/

    -https://www.burasibatitrakya.com/haberler/30860-bttdd-den-i̇skeçe-deki-saldırıyla-ilgili-açıklama.html

    10- https://www.libre.gr/koryfi-toy-pagovoynoy-i-ypothesi-andro/

    ©2017 Burasi Batı Trakya. Tüm Hakları Saklıdır.

    Please publish modules in offcanvas position.